Day: Mart 23, 2015

İzmir Kaşkaloğlu Eye Hospital

Retina Hastalıkları

Retina Hastalıkları: Kaşkaloğlu Göz Hastanesine Retina ve diğer vitrektomi ameliyatları SGK kapsamında Prof. Dr. Tansu Erakgün ve Prof. Dr. Erkin Kır tarafından yapılmaktadır. Direkt hat: 05464635687 Bilgi ve randevu almak için (0232) 465 05 05 numaralı telefondan bizi arayın. Retina Hastalıkları Tedavisi ve Retina Ameliyatları Retina, gözün içini kaplayan görme hücrelerinden oluşan sinir ağı tabakasıdır. Retina hastalıklarında görme doğrudan olumsuz olarak etkilenir. Başlıca retina hastalıkları ; şeker hastalığına bağlı göz bozuklukları diyabetik retinopati, makula dejeneresansı (sarı nokta), retina dekolmanı, retina damar tıkanıklıkları, epiretinal membran (gözde zar oluşması) . göziçi kanamalar ciddi görme bozukluğu yaparlar. Yandaki listeden ilgili retina hastalığını tıklayarak daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi retina hastalıkları ile ilgili her türlü teşhis ve tedavi imkanı bulunmaktadır. Hemen randevu için arayınız. Telefon: +90 232 465 0505 Son Güncelleme 21 Ocak 2020 Saat 13:45 pm

Detaylı Bilgi »
Hastalık Bilgileri

Göziçi İğne – Göze İğne Tedavisi

Göziçi İğne – Göze İğne Tedavisi   Günümüzde yaş tip sarı nokta hastalığında en etkin görünen ve en son gelişen tedavi yöntemidir. Yaş tip sarı nokta hastalığında, gözün arka duvarını oluşturan tabakalar arasında istenmeyen damar tomurcukları oluşmaktadır (bakınız Sarı Nokta Hastalığı nedir?). Bu damar tomurcuklarının oluşumunda, o bölgeye etki eden damar büyüme faktörleri rol oynamaktadır. Yaş tip sarı nokta hastalığında damar gelişimini önleyici tedavi ile bu büyüme faktörleri etkisiz hale getirilmekte ve oluşan damar tomurcuğu ortadan kaldırılmakta, sızıntı ve kanama önlenmektedir. Bu tedavide ilaçlar, göze doğrudan enjekte edilmek suretiyle verilir. Halk arasında “göze iğne yapılması” olarak bilinir. Bu tedavi ile yaş tip sarı nokta hastalığında 1 yıllık sürede mevcut görmeyi koruyabilme oranı, %90 ın üzerindedir. Yine aynı sürede görme artışı sağlayabilme oranı %30 civarındadır. Görme kaybının önlenmesi ve hatta görme artışı sağlanabilmesi için, yapılan bu enjeksiyonlar belli aralıklarla tekrarlanır.

Detaylı Bilgi »

Astigmat Nedir?

Astigmat, miyop ve hipermetrop gibi gözlüksüz net görmemizi engelleyen bir göz bozukluğudur. İyi ve net bir görme için göz içi dokularının uyum içinde dışardan gelen görüntüyü göz içinde tek bir noktada toplayıp bize net bir görüş sağlaması gerekmektedir. Genetik özelliklerimiz nedeniyle korneadaki veya lensimizdeki kırıcılık olayının farklılıklarından dolayı ışığın tek bir noktada toplanamaması ve saçılması astigmat denilen bozukluğun en önemli bulgusudur. Astigmatta gördüğümüz görüntüler keskin sınırlı ve net değildir. Işıkları saçılmış etraflarında başka ışık haneleri varmış gibi dağınık görürüz. Görüntüleri net görebilmek için gözlüğe ihtiyaç duyarız. Astigmatın Tedavisi Varmıdır? Evet, astigmatta aynen miyop ve hipermetrop gibi lasik denilen lazer yöntemiyle tedavi edilebilmektedir. Gözlük veyakontakt lens kullanmak istemeyen hastalar intralase lasik dediğimiz güvenli ve çok kısa süren bir işlemden sonra astigmatlarından tamamen kurtulabilmektedirler. Lazerle düzeltebileceğimiz sınırların üstünde çok yüksek astigmatı olan hastalarda da cerrahi olarak göz içine yerleştirilen torik lensler vardır. Neticeleri oldukça başarılıdır.

Detaylı Bilgi »

Şalazyon ve Arpacık

Şalazyon (Meibomian kisti) Şalazyon nedir?  Göz kapağındaki salgı bezlerinin iltihaplanmasıdır. Kapakta ağrısız sert ve yuvarlak bir nodül şeklinde görülür. Kitlesi genellikle hordeolumdan daha büyüktür ve iltihabi bulgular yoktur. Şalazyon nasıl tedavi edilir? İlk başta ilaç tedavisi, daha ileri safhalarda kitle içine kortizonlu iğne yapılarak tedavi sağlanabilir. Ancak iyileşme ihtimali %60-70 kadardır. Bunların yeterli olmadığı durumlarda ise cerrahi müdahale ile alınabilir. Şalazyon ameliyatı lokal anesteziyle yapılır ve hastanede yatmayı gerektirecek bir ameliyat değildir. Günlük yaşantınızı birkaç gün etkiler. Yani küçük müdahale olarak kabul edilebilir. Ancak göz kapağı hastalıkları çok basit görünmekle birlikte tedavi edilmediği zaman ciddi problemlere neden olabilmektedir. Göz kapaklarınızın temizliği çok önemlidir. Kapak temizliği için eczanelerde özel şampuan ve özel ıslak mendiller satılmaktadır. Arpacık Arpacık nedir? Göz kapağındaki yağ bezinin akut iltihabıdır. Yani kirpik dibine yakın yerde bir enfeksiyondur. Göz kapağı kenarında ağrılı şişlik ve kızarıklık vardır. Hatta kapağın açılmasını engelleyecek kadar fazla olabilir. Arpacığın bulunduğu yerde dokunmakla bile ağrı olabilir. Aynı anda birden fazla veya birbiri arkasına birkaç tane arpacık çıkabilir. Arpacık genellikle şalazyon ile birbirine karıştırılır. Arpacık nasıl tedavi edilir? Sıcak kompres ve ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Arpacığı günde üç veya dört defa yaklaşık 10 dakika süreyle sıcak kompres uygulayarak tedavi edebilirsiniz. Bunun için temiz küçük bir havluyu dayanabileceğiniz kadar sıcak suya batırıp sıkınız. Gözlerinizi kapatıp havluyu gözlerinizin üstünde 5-10 dakika tutunuz. Arada gerekirse havluyu tekrar sıcak suyla ıslatınız. Eczanelerde bu amaçla kutu içinde ısıtılmaya hazır  malzemeler satılmaktadır. Bu işlem göz kapaklarındaki kan dolaşımını artırarak iyileşmeyi hızlandırır ve yağ bezlerinin ağızlarını açarak temizler. Asla arpacığı sıkmayın. Eğer arpacık sizi zorluyorsa veya birbirini izleyen enfeksiyonlar beliriyorsa, doktorunuz göz kapağına sürmek için antibiyotik bir merhem verebilir. Son Güncelleme 14 Şubat 2022 Saat 17:53 pm

Detaylı Bilgi »

Üveit Nedir?

Üveit, gözün içindeki damar tabakanın (uvea) iltihabı sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Uvea gözün damarsal dokusu olduğundan tüm gözün damarsal beslenmesinden sorumludur. Uveadaki bir iltihap, korneadan görme sinirine kadar etkilediği gibi, görmeyi ciddi şekilde tehdit eder. Üveit erişkinlerde daha çok görülen bir hastalıktır.   Üveitin belirtileri nedir? İlk belirtiler; ışığa karşı hassasiyet, bulanık görme, göz küresinde ya da göz çevresinde şiddetli ağrı, gözde kızarıklık, uçuşmalar, kamaşma, görmenin azalması, göz yaşarması, görüntüde oluşan lekeler şeklinde ortaya çıkar. Üveit hastalığının nedenleri? Bazı vakalarda sebep bulunamamakla birlikte, Behçet hastalığı, Göz travması, bakteri, virüs, parazit, mantarlar, tüberküloz, sifilis (frengi), herpes ve toxoplazmoz, bağışıklık sistemi hastalıkları; romatizmal hastalıklar, ülseratif kolitin üveite yol açtığı belirtilmektedir. Üveit tanısı nasıl konmaktadır? Üveit, bazı durumlarda hiçbir belirti olmaksızın yalnızca muayenede saptanabilen bir hastalıktır. Hastanın hiçbir yakınması olmasa da uvea birimi olan merkezlere ve bu hastalığı değerlendirme konusunda deneyimli uzmanların muayenesine gereksinim vardır. Çünkü basit bir göz muayenesi ile bu hastalık tanınamaz. FFA ve diğer tetkik yöntemleriyle, konuyla ilgili bir uzman tarafından değerlendirilmesi önemlidir. Üveitle ilgili olabilecek hastalıkların tetkikleri (kan, radyoloji) gerekir. Sadece muayenesi ile tanı konamayan durumlarda floresan anjiografi, indosiyanin yeşili anjiyografi, görme alanı ve daha ileri tetkikler ile romatoloji, göğüs hastalıkları ve cilt hastalıkları konsültasyonları gerekebilir. Ne şiddette olursa olsun, üveit acil ve önemli bir hastalıktır ve acil müdahalesi gerekir. Tedaviye geç başlandığında hastalık ilerler ve göz bebeğinde şekil bozuklukları, katarakt, göz tansiyonu yükselmesi gibi kalıcı etkiler bırakabilir. Bu yüzden bu hastalıklar varsa erken teşhis ve tedavi için hastanın gerek göz doktorları gerekse diğer branş hekimleri tarafından acilen tedaviye başlanmalıdır. Üveit tedavisi nasıl yapılır?  Kesin tedavisi söz konusu değildir. Ancak doğru tanı ve erken tedavi ile görme korunabilmektedir. Her zaman erken tedavi başarı şansını yükseltir. Burada vurgulanması gereken en önemli nokta, üveitin kendisinin son derece karmaşık bir hastalık oluşunun yanısıra standart bir tedavisinin de olmadığı, tedavi şemasının, uygulanan ilaç dozunun, hastalığın seyrinin kişilere göre farklılıklar gösterebileceğidir. Gözün ön kısmında gelişen iritis, cyclitis gibi durumlar daha ani başlangıçlı ve daha kolay tedavi edilen durumlardır. Daha geride gelişen koroidit gibi durumların başlangıcı daha yavaş, tedavisi daha zordur. Üveit tedavisinde amaç görme kaybının engellenmesi ve ağrının yok edilmesidir. Üveit tedavisinde halen en sık başvurulan tedavi steroid tedavisi olmaktadır. Göz bebeklerini geniş tutmak için sikloplejik bir ilaç da verilir. Bu, gözde tahrişi ve irisin yapışmasını önleyecektir. Enfeksiyon yapan bakteri, virüs, mantar için, antibiotikler tedavide etkindir. Ek olarak sistemik hastalığın tedavisi dahiliye bölümü konsültasyonu ile sürdürülmelidir. Hastaların sık ve iyi izlenmesi çok önemlidir, çünkü bazı önemli bulgular izleme sırasında ortaya çıkabilir, hastalar şikayetleri olmasa da üç aylık aralıklarla muayene edilmelidir. Hastalık tekrarlayabileceğinden, kontrollere ara verilmemesi, ya da diğer organlarla ilgili farklı belirtiler hakkında göz doktoruna bilgi verilmesi şarttır.

Detaylı Bilgi »

Santral Seröz Retinopati

Bu hastalık gözün arkasında sıvı birikimiyle karakterize bir durumdur. Hastalık ilk olarak görme bulanıklığıyla başlar. Daha sonra değişik derecelerde cisimleri kırık, eğik, çarpık görme, renkli görme ortaya çıkar. Bazı hastalarda bakılan yer görülmeyebilir. Hastalık 20-50 yaşları arasında görülür. Her 10 hastadan 9’u erkektir. Hastalığın sebebi kesin olarak bilinmemektedir ancak iltihabi bir hastalık değildir. Bazı çalışmalarda kişilik yapısıyla veya stresle ilgili olabileceği söylenmektedir. Santral Seröz Retinopati belirtileri nelerdir? Görme bozukluğu, görüntünün netliğinin azalması ve soluklaşması, merkezde kör nokta, düz çizgilerin kırık görülmesi, cisimlerin olduklarından küçük ve uzakta görülmeleri başlıca belirtilerdir. Santral Seröz Retinopati nasıl teşhis edilir? Hastalık göz doktoru tarafından teşhis edilir. Göz bebeklerini geçici olarak genişleten bir damla damlatıldıktan sonra gözün arkası oftalmoskop denilen bir aletle muayene edilir. En önemli tanı cihazı OCT dir. OCT ile hastaya dokunmadan çekilen fotoğrafta çok defa hastalık net olarak görülebilir. Diğer önemli tetkik  FFA yani Fundus Fluoressein Anjiografisi’dir. FFA sırasında hastaya koldan bir enjeksiyon yapıldıktan ve seri halde göz dibi fotoğrafı çekilir. Santral Seröz Retinopati nasıl tedavi edilir? Santral Seröz Retinopati olan hastaların çoğu  hiçbir tedavi yapılmaksızın birkaç ay içinde kendiliğinden iyileşirler. FFA da tespit edilen sızıntı yeri uygunsa lazer tedavisi iyileşmeyi hızlandırabilir. Bunun dışında ilaç tedavisi yapılmaz. Son Güncelleme 22 Ocak 2020 Saat 13:26 pm

Detaylı Bilgi »

Konjonktivit

Gözde kızarıklıkların en sık sebebi olan konjonktivit, konjonktiva tabakasının iltihabına verilen isimdir. Gözün beyazı olan sklera ince, soğan zarı gibi bir tabakayla kaplıdır. Konjonktiva adı verilen bu tabaka gözün yüzeyini nemlendiren maddeler salgılar. Bu tabaka içinde ince damarlar vardır ve dikkatli bakıldığında çıplak gözle dahi görülebilirler. Konjonktivada iltihap olduğunda damarlar daha belirginleşir ve göz kızarır. Konjonktivit neden olur? Çok farklı sebepler vardır. En sık mikroplar, alerji ve çevredeki irritan maddeler, örneğin sigara dumanı ve hava kirliliğidir. Konjonktiva basit bir doku olduğundan her üç nedene de aynı tepkiyi gösterir yani kızarır. Mikrobik nedenlere bağlı konjonktivitlerde göz kızarır ve çok miktarda çapaklı akıntı olur, çok çapaklı durumlar akut bir enfeksiyon belirtisidir ve göz doktoruna başvurmanız gereklidir. Diğer taraftan bazı diğer mikropların neden olduğu konjonktivitlerde çok az çapak olur ve sadece sabahları kapak kenarlarında görülür. Virüsler de konjonktivit nedenidir. Bazı virüsler sadece gözde belirti verirken bazıları da nezlede olduğu gibi göz, boğaz ve burnu tutar. Viral nedenli konjonktivitlerle bir, iki hafta süren sulu akıntı olur. Mikrobik ve virütik konjonktivitler çok bulaşıcıdır ve mendil, havlu, yastık gibi eşyalar aracılığıyla bulaşabilirler. Konjonktivitli kişilerle temas ederseniz vakit geçmeden ellerinizi yıkayınız. Alerjiler de akıntılı konjonktivite neden olabilirler. Saman nezlesi gibi alerjiler de çok kaşıntılı olurken diğerlerinde sadece kızarıklık olabilir. Sigara dumanı ve hava kirliliği de konjonktivite neden olabilirler. Konjonktivit nasıl tedavi edilir? Konjonktivit tedavisinde göz damlaları kullanılır. Hangi damlaları ne kadar kullanacağınıza göz doktorunuz karar verir. Konjonktivitler görme bozukluğuna neden olmazlar. Başka hangi nedenlerle göz kızarıklığı olur? Göz kızarıklığına sebep olabilen başka ciddi göz hastalıkları da vardır. Bu nedenle göz kızarıklığında göz doktoruna görünmenizde yarar vardır. Özellikle ağrı, bulanık görme ve şiddetli ışık hassasiyeti varsa göz doktoruna görününüz çünkü basit konjonktivitte bunlar görülmez. Ağrı, bulanık görme ve şiddetli ışık hassasiyeti glokom, göz ülseri veya göz içinde iltihap olabilir. Düzenli Göz Muayenesi Neden Önemlidir? Göz hastalıkları her yaşta ortaya çıkabilir ve birçoğu hastalık ilerleyene kadar belirti vermez. Körlüğe neden olan hastalıkların çoğu erken dönemde teşhis ve tedavi edilirlerse körlük önlenebildiğinden düzenli göz muayenesi çok önemlidir.

Detaylı Bilgi »

Gözyaşı Kanal Tıkanıklığı

Gözyaşı kanalı tıkanıklığı ameliyatı lazerle  burun içinden iz bırakmadan yapılabiliyor. Özet:Göz yaşı kanalı tıkanıklığında oluşan durum  tıbben dakriosistit olarak adlandırılır. Akut veya kronik olarak ortaya çıkar. Akut durumda gözyaşı kesesinin bulunduğu bölgede ağrı, şişlik, kızarıklık olur hatta bazen delinerek dışarı cerahat akar. Kronik dakriosistitte ise sulanma olur ve keseye basınca cerahat çıkar. Erişkinlerde gözyaşı kanal tıkanıklığı belirtileri: Akut durumda kese bölgesinde ağrı, kızarıklık ve şişlik vardır. Hemen antibiyotik tedavisine başlanır. İyileştiğinde artık kalıcı tıkanıklık vardır ve ameliyat gerekir. Kronik gözyaşı kanal tıkanıklığı göz sulanması ve gözyaşı kesesi iltihabına neden olur. Göz sulanır, kese bölgesine basıldığında cerahat gelir. Erişkinlerde gözyaşı kanal tıkanıklığı nasıl tedavi edilir: Kronik gözyaşı kanalı tıkanıklığından sulanma ve baskıyla cerahat  vardır. Tek çare ameliyattır. Ameliyat lazerle   burun içinden yapılabilir. Dışarıda iz bırakmadığından burun içinden yapılan ameliyat mümkünse tercih edilir. Ameliyat genel anestezi altında yapılır ve ortalama 30-40 dakika sürer. Ameliyattan sonra hastanede yatılmasına gerek yoktur. Hasta iyi hissettiğinde evine gidebilir. Ameliyat sonrasında yüzde şişlik olmaz, hastalar hemen normal hayatına dönebilir. Her göz yaşarması gözyaşı kanal tıkanıklığına mı bağlıdır? Hayır göz yaşarmasının farklı sebepleri vardır. Göz yaşarması yani göz sulanması iki sebepten olur ya kanal tıkalıdır ya da gözyaşı yapımı artmıştır. Gözyaşı yapımı gözü rahatsız eden birçok durumda artar ve göz sulanır. Ayrıca gözyaşı kanalının göze açıldığı yer de tıkanabilir.  Göz yaşı normalde gözden hangi yollardan akar? Göz yaşı göz kapaklarının burun köküne yakın kenarında bulunan iki küçük delikten göz yaşı kesesine akar. Göz yaşı keseleri hemen derinin altında ve burun köküne yakındır. Gözyaşı keselerinden göz kırpma hareketinin oluşturduğu pompalanma sayesinde gözyaşı buruna akar. Bu sebepten ağladığımızda burun akıntısı da olur çünkü ağlarken gözyaşı akar ve burunda sulanma hissi olur.  

Detaylı Bilgi »
Blog

Işık Çakmaları ve Uçuşan Cisimcikler: Nedenleri ve Tedavisi

Işık Çakmaları ve Uçuşan Cisimcikler: Nedenleri ve Tedavisi Gözde Uçuşan Cisimcikler Nedir? Görme alanınızda zaman zaman küçük noktalar, çizgiler veya örümcek ağına benzeyen şekiller fark edebilirsiniz. Bu cisimcikler özellikle parlak yüzeylere veya açık mavi gökyüzüne bakarken daha belirgin hale gelir. Gözün içinde vitreus adı verilen, yumurta akına benzeyen bir jel bulunur. Bu uçan cisimcikler, vitreus içinde yoğunlaşan hücreler veya liflerdir. Gözün önünde hareket ediyormuş gibi görünse de aslında gözün içinde yüzerler. Görüntüleri, bunların retinaya düşen gölgelerinden kaynaklanır. Retina, gözün arkasını kaplayan ve ışığı algılayarak beyne ileten tabakadır. Bu uçuşan cisimcikler nokta, daire, çizgi veya örümcek ağı şeklinde olabilir. Uçuşan Cisimciklerin Nedenleri Nelerdir? Orta yaşa gelindiğinde vitreus sıvısı yoğunlaşmaya ve büzülmeye başlar. Bu süreçte vitreus, gözün arkasından ayrılarak posterior vitreus dekolmanı oluşturabilir. Uçan cisimciklerin en yaygın nedeni budur. Özellikle şu durumlarda risk artar: Miyopi (uzağı görememe) Katarakt ameliyatı geçirmiş olmak Göz içi iltihaplanmalar Eğer 45 yaş üstüyseniz ve aniden yeni uçan cisimcikler fark ederseniz, hemen bir göz doktoruna başvurmanız önemlidir. Uçuşan Cisimcikler Tehlikeli mi? Posterior vitreus dekolmanı sırasında, vitreus retinayı çekip yırtabilir. Bu yırtılma sırasında göz içinde küçük kanamalar olabilir ve yeni uçan cisimcikler ortaya çıkabilir. Retina yırtılması tedavi edilmediğinde retina dekolmanına yol açabilir ve bu durum ciddi bir görme kaybına neden olabilir. Yeni bir uçan cisimcik veya ani ışık çakmaları fark ettiğinizde derhal göz doktoruna gitmelisiniz. Uçuşan Cisimciklere Karşı Ne Yapılabilir? Yeni bir cisimcik ortaya çıktığında retinanızda yırtık olup olmadığını öğrenmek için göz muayenesi olmalısınız. Gözlerinizi yukarı aşağı hareket ettirerek cisimciklerin yerini değiştirebilirsiniz. Çoğu cisimcik zamanla azalır ve daha az rahatsız edici hale gelir. Eğer yeni bir cisimcik ortaya çıkarsa, daha önce uçuşan cisimcikler görmüş olsanız bile mutlaka muayene olun. Işık Çakmaları Neden Olur? Vitreus sıvısı, retinayı çektiğinde ani ışık çakmaları veya ışık çizgileri oluşabilir. Bu ışık çakmaları, birkaç ay boyunca aralıklı olarak devam edebilir. Yaş ilerledikçe ışık çakmaları daha sık görülür. Migren: Bazı durumlarda ışık çakmaları, 10-20 dakika süren kırık çizgiler veya halkalar şeklinde olabilir. Bunun nedeni, beyin damarlarında geçici büzülmelerdir. Göz Migreni: Işık çakmaları baş ağrısı ile birlikte veya baş ağrısı olmadan da ortaya çıkabilir. Baş ağrısı eşlik etmeyen bu ışık çakmalarına göz migreni denir. Göz Muayenesi Nasıl Yapılır? Göz doktoru, retinanın durumunu incelemek için göz bebeklerinizi genişleten özel damlalar kullanır. Bu muayene sırasında parlak ışık kısa süreli rahatsızlık verebilir ancak acı hissetmezsiniz. Yaşlandıkça uçan cisimcikler ve ışık çakmaları daha sık görülür. İlk ortaya çıktıklarında retinada yırtık olup olmadığını anlamak için mutlaka muayene olun. Son Güncelleme 13 Şubat 2025 Saat 10:51 am

Detaylı Bilgi »

Göz Tembelliği (Ambliyopi) Nedir?

Gözün hipermetropi, miyopi, astigmatizma, katarakt, şaşılık gibi nedenlerle iyi görememesi sonucunda görme yollarının gelişememesidir. Sıklıkla bir gözün normal olup diğer gözün hipermetropi, astigmatizma veya miyopi nedeniyle az görmesi göz tembelliğine yol açar(anizometropik ambliyopi). Ancak yüksek hipermetrop, miyop, astigmat bulunduğunda çift taraflı tembellik de gelişebilir ( ametropik ambliyopi). Göz tembelliği riski 7 yaşına kadardır. 7 yaşından sonra göz tembelliği gelişmez. Her 100 çocuktan 4 unde göz tembelliği bulunur. Göz tembelliğinin sebebi katarakt veya şaşılıksa aile bunu fark edebilir. Ancak bir göz normal ve diğer gözde hipermetrop, miyop ve astigmat gibi yüksek derecede kırma kusuru varsa ailenin fark etmesi mümkün olmaz çünkü bir gözü normal gören çocuğun şikayeti yoktur. Bu nedenle her anne babanın 5 yaşından önce çocuğunun gözlerini kontrol ettirmesi gerekir. Göz bozuklukları genellikle kalıtsaldır. Ailesinde göz bozukluğu olan çocuklarda tembellik riski fazladır. Böyle durumlarda daha erken yaşta göz muayenesi gerekebilir. Okul öncesi yaşlarda, göz muayenesinde, çocukların hekimden korkması, iletişimin yeterince sağlanamaması gibi nedenlerle zorluklar yaşanabilir. Göz bozukluğunun derecesini saptamak için göze bazı ilaçlar damlatılıp bakılması gerekir. Bu da hekim ve çocuk için zor, vakit alıcı olabilir. Bu sorunlar göz önünde bulundurularak tarama testleri geliştirilmiştir. Normal olanla olmayanı ayırt edebilen, uygulaması son derece kolay olan bu testler çok kısa sürede, doğru sonuçlar verir. Böylece normal olduğu saptanan çocuklarda damlalı göz muayenesine gerek kalmaz. VİSİON SCREENER PLUSOPTİX S04 Çocuklarda miyop, hipermetrop, astigmat veya şaşılık gibi bir göz hastalığının olup olmadığını ortaya çıkaran bir tarama testidir. Test bir metre uzaklıktan elle tutulan, fotoğraf makinesi gibi bir cihaz yardımı ile birkaç saniye içinde yapılabilir. Çocuk tek başına bir sandalyeye veya bebekse yakınının kucağına oturtulur. Cihazın çıkardığı sesler ve renkli ışıklarla çocuğun dikkati çekilir. Cihaz gözlere odaklandıktan sonra otomatik olarak 1-3 saniye içinde ölçümü tamamlar. Bilgiler bilgisayara aktarılır ve değerlendirilir. Uygulamanın hızlı ve kolay yapılabilmesi önemli bir avantaj sağlamaktadır. Üst üste iki üç ölçüm taramanın güvenilirliğini arttırmaktadır. GÖZ TEMBELLİĞİ TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ? 7 yaşına kadar göz tembelliği tedavi edilebilir.  Göz tembelliği iyi gören gözün kapatılarak, tembel gözün çalıştırılmasıyla düzeltilebilir. Ancak 7 yaşından sonra göz tembelliğinin kapama ile tedavisi tatmin edici sonuç vermediğinden alternatif tedavi Nörovizyon (Neurovision) uygulanabilir.

Detaylı Bilgi »