Basında Biz

İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi

PHOTO-2023-06-13-08-45-45

Hürriyet Katarakt haberi 13/06/2023

Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Kurucusu Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu: “NÜFUS YAŞLANDIKÇA KATARAKT AMELİYATI DAHA ÇOK YAPILIYOR” Kataraktın dünyada en çok gerçekleştirilen göz operasyonu olduğunu belirten Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, ülkemizde de giderek artan yaşlı nüfusa paralel olarak, bu ameliyatın daha çok yapıldığını dile getirdi. İnsanların bulunduğu şehirde uzman hekimlere ulaşmalarının kolaylaştığını anlatan Kaşkaloğlu, ülkemizde gerçekleştirilen katarakt ameliyatı oranının binde 2’lerden, binde 5 – 6 seviyelerine yükseldiğini dile getirdi. Eskiye oranla teknoloji kullanımının çok yaygınlaştığını ve daha iyi görme konusundaki talebin de  ileri yaşlardaki insanlarda arttığını vurgulayan Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, “Türkiye’de 15 – 20 yıl öncesinde yılda 75 bin katarakt ameliyat yapılırken, nüfus o kadar artmamasına rağmen bu sayı yıllık 500 bini geçti. Bunun iki nedeni var. Ülkemizde de insanların yaş ortalaması giderek yükseldi ve doktora ulaşması kolaylaştı. Hastaların doktora hastalıklarıyla ilgili doğru bilgi vermeleri onları doğru yönlendirmeleri gerekiyor. Son yıllardaki tıp alanındaki gelişmeyi de göz ardı etmemeli. Akıllı mercek olarak anılan merceklerle hastaların ameliyat sonrası eskisinden de daha iyi görmeleri sağlanabiliyor. Ülkemizdeki hastaneler çevremizdeki ülkelere hatta Amerika’ya göre modern ve gelişmiş olanaklara sahip. Bu tıp sektörü açısından gurur verici bir durum” ifadesini kullandı. KATARAKT AMELİYATI OLAN HASTALAR DAHA UZUN YAŞIYOR Türkiye’de yılda 500 bin katarakt operasyonu gerçekleştirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, “Almanya’da yaşlı nüfus daha çok olduğu için bu rakam bir milyonu buluyor. Ülkemizde de önümüzdeki 5 yıl içinde bu rakam yükselecek” dedi. Yapılan araştırmaların aynı sağlık durumunda katarakt rahatsızlığı bulunup ameliyat olan hastaların, ameliyat olmayan diğer hastalara göre daha uzun yaşadığını ortaya koyduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, “Bir buçuk milyon insan üzerinde yapılan araştırma sonucu elde edilen istatistiğe göre, katarakt ameliyatı olan hastaların yaşam kalitesinin artması nedeniyle bu sonuca ulaşıldı” ifadesini kullandı. YAŞAM KALİTESİNİ ETKİLİYOR Özellikle 65 yaşından sonra görülmeye başlanan kataraktın yaşam kalitesini etkilediğini belirten Kaşkaloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı yaşta, benzer sağlık durumuna sahip hastalar arasında yapılan istatistiğe göre katarakt ameliyatı olan hastaların ölüm oranının, ameliyat olmayanlara göre %30 daha düşük olduğu görülüyor. Bunun en önemli nedeni, hastanın ameliyat sonrası görmeye başlamasıyla yaşam kalitesinin artmasıdır. Katarakt ameliyat olan kişilerde buna bağlı olarak ev kazalarının azalması, ilaçların eksiksiz ve daha doğru kullanılması, sokaktaki günlük aktivitelerin gerçekleştirilebilmesi ve sosyal ortamlara girilebilmesi gibi gelişmeler de yaşanıyor. Kişiler, katarakt ameliyatı olduktan sonra daha aktif bir yaşam sürerek, tek başlarına kendi işlerini daha rahat görebiliyorlar.  Katarakt operasyonunda, gelişen femto saniye lazer teknolojisiyle birlikte başarı ve memnuniyet oranının arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, “Artık insanlar bu nedenle, daha rahat operasyon kararı alıyorlar. Kataraktta, göz içindeki saydamlığını kaybeden merceğin alınması ve yerine yenisinin konulması söz konusudur. Bugün, katarakt ameliyatında, kişinin ameliyat öncesinde mevcut olan uzağı, yakını görememe ve diğer göz kusurları da tedavi ediliyor. Yaşam kalitesi artırılıyor. Göz doktorları, tüm göz hastalıklarını birden tedavi edemez. Mutlaka uzmanlaşmak gerekir. Katarakt ameliyatı ayrı, retina ise ayrı uzmanlık gerektirir. Bu nedenle hastaların, ciddi bir rahatsızlıkları varsa iyi bir araştırmayla konunun uzmanına muayene olmasını öneriyorum” diye konuştu.  

Detaylı Bilgi »
PHOTO-2023-06-11-10-58-47

Göz eti haberi Milliyet Manisa 12/06/2023

‘GÖZ ETİ’ RAHATSIZLIĞINDA ERKEN TEDAVİ ÖNEMLİ Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Hekimlerinden Op. Dr. Sedat Selim, halk arasında ‘göz eti’ olarak tanınan Pterjium rahatsızlığının erken tedavi edilmezse görme kayıplarına yol açabildiğini söyledi. Rahatsızlığın, dışarıda çalışan ve güneşin yaydığı ultraviyole ışınlarına maruz kalan kişilerde daha çok ortaya çıktığını belirten Op. Dr. Sedat Selim, hastalığın ülkemizde ise her 100 kişiden 5’inde görülebildiğine dikkat çekti. Hastalık hakkında bilgi veren Op. Dr. Selim, “Hastalığı gözün şeffaf tabakası olan Kornea’ya et yürümesi olarak tanımlayabiliriz. Göz eti, astigmata yol açarak bulanık görmeye neden oluyor. Eğer zamanında müdahale edilmezse göz bebeğini de kapatarak görme kayıplarına yol açabiliyor” dedi. Göz eti hastalığının yanma, batma, kızarıklık ve damarlanma şikayetleriyle kendini belli ettiği bilgisini veren Op. Dr. Sedat Selim, “İlaç tedavisi ile yalnızca kızarıklık miktarı azalıyor. Asıl tedavi cerrahi müdahale ile oluyor. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde doku transfer tekniği ile başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Dikiş yerine doku yapıştırıcısı kullandığımız için ameliyattan sonra batma yanma hissi de azalıyor. Klasik ameliyatlarda hastalığın tekrarlama olasılığı %50’yi bulurken, bizim uyguladığımız teknikle bu oran %1’ler seviyesine iniyor. Operasyon 15-20 dakika sürüyor. Hasta ertesi gün normal yaşantısına dönebiliyor. Bu hastalıktan korunmak için güneş gözlüğü ve göz yaşı damlalarını kullanmak faydalı oluyor” diye konuştu. Op. Dr. Selim, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca gözün beyazında genellikle sarı-beyaz kabarıklık şeklinde görülen Pinguekula denen hastalıkla Pterjiumu karıştırmamak gerekir. Pinguekula da genellikle herhangi bir rahatsızlık hissi olmaz ancak kabarıklık fazla olursa göz yaşı tabakasının düzensiz dağılmasına neden olarak yanma, batma gibi şikayetlere neden olabilir. Pingeukulanın tedavisinde de Pterjium gibi ilaç ve gerektiğinde cerrahi tedavi uygulanabilir”    

Detaylı Bilgi »
OP.-DR-BEYZA-TEKIN-ALTINBAY-scaled

Göz Kapağı Ameliyatları Başarılı Sonuçlar Veriyor

Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Beyza Tekin Altınbay, genellikle yaşla birlikte ortaya çıkan üst göz kapağındaki sarkma ve alt göz kapaklarında torbalanmaların estetik ve fonksiyonel problemlere neden olduğunu söyledi.   Göz kapağı sarkmasının hastaların görmesini de olumsuz etkilediğini ve günlük hayatlarında rahatsızlığa neden olabildiğini dile getiren Op. Dr. Altınbay, Blefaroplasti ve Browplasti adı verilen ameliyatlarla göz kapaklarının ve kaşların konumunun düzeltilebildiğini ifade etti.   Operasyon hakkında bilgi veren Op. Dr. Beyza Tekin Altınbay, “Yaşla birlikte ve yapısal nedenlerle üst göz kapağında sarkmalar ve alt göz kapaklarında torbalanmalar oldukça sık görülen bir durum. Alt göz kapağındaki gevşeme ve bozulmaların sonucunda gözyaşı kalitesi bozulup göz kuruluğu nedeniyle hayat kalitesi bozulabilir. Aynca üst göz kapağı düşüklüğü nedeniyle kişiler kaşlarını kaldırarak kapaklarını açmak istediklerinden, bu durum yorgunluk ve baş ağrısı yaratabileceği gibi, hastanın dış görünüşünü de etkiler. Bazen bu kapak düşüklüklerine kaş düşüklüğü de eşlik edebilir. Blefaroplasti ve Browplasti adı verilen ameliyatlarla göz kapaklarının ve kaşların konumu düzeltilir. Ameliyatlar lokal anestezi altında yapılır. Aynı seansta üst göz kapakları, kaşlar veya hem alt hem üst göz kapakları birlikte ameliyat edilebilir. Ameliyat sonrasında kapaklarda hafif ödem ve morarma olabilirse de birkaç hafta içinde bu durum düzelir” diye konuştu.   GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜ ERKEN YAŞTA TEDAVİ EDİLMELİ   Op. Dr. Beyza Tekin Altınbay,Göz kapağı düşüklüğü, (pitozis) hastalığının çocuklarda ve erişkinlerde farklı rahatsızlıklara neden olduğunu belirterek erken tedavinin önemli olduğunu söyledi.   Altınbay, şu bilgileri verdi: “Çocuklarda göz kapağı düşüklüğü, estetik ve psikolojik sorunların ötesinde kalıcı göz tembelliğine neden olduğundan, özellikle göz bebeğini örtüyorsa mümkün olduğu kadar erken ameliyat edilmelidir. Erişkinlerde ise göz tembelliği yapmaz, ancak göz bebeğini örterse görmeyi bozar, yorgunluk ve sosyal problemlere neden olur. Göz kapağı düşüklüğü tek gözde olabileceği gibi her iki gözde de olabilir. Yaşlanmayla birlikte olan göz kapağı düşüklüğü ameliyatları Blefaroplasti operasyonuyla birlikte yapılmalıdır. Yoksa sadece Blefaroplasti yapıldığında görmenin rahatlaması tam olarak gerçekleşmeyecektir. Bu nedenle bireyler kapak ameliyatlarından önce ayrıntılı bir göz muayenesinden geçmeli ve kişiye özel ameliyat planlanmalıdır. Pitozis ameliyatları lokal anesteziyle hasta ile iletişim halinde yapılan ameliyatlardır. Ameliyat sırasında birkaç kez hastanın kapaklarını açması, hareket ettirmesi istenir ve ince ayarlarla iki göz kapağının da eşit olması sağlanır. Ameliyat sonrasında ödem ve rahatsızlık vermeyecek ölçüde morluklar oluşabilir. Birkaç hafta içine bu durum düzelir. Ameliyat sonrası kişiler genellikle yaşam kalitelerinin arttığını, sosyal ilişkilerinin düzeldiğini ve görünüşlerinin olumlu yönde değiştiğini ifade etmektedir ”  

Detaylı Bilgi »

Son Güncelleme 6 Aralık 2024 Saat 18:24 pm