Day: Şubat 13, 2025

İzmir Kaşkaloğlu Eye Hospital

kaşkaloğlu göz hastanesi
Blog

Monovizyon, presbiyopi (yakın görme bozukluğu) tedavisinde bir yöntem

Monovizyon, presbiyopi (yakın görme bozukluğu) tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Presbiyopi, genellikle 40 yaşından sonra gözün yakına odaklanma yeteneğini kaybetmesiyle ortaya çıkan doğal bir durumdur. Monovizyon, bir gözün uzak görüş için, diğer gözün ise yakın görüş için düzeltilmesini içerir. Bu yöntem, beynin her gözü farklı mesafeler için kullanmasına olanak tanır ve okuma gözlüklerine olan ihtiyacı azaltabilir. Monovizyon Nasıl Çalışır? Dominant göz: Uzak mesafe için düzeltilir. Dominant olmayan göz: Yakın mesafe için düzeltilir. Her iki göz açıkken, beyin bu farklı görüntüleri birleştirerek hem yakın hem de uzak mesafede fonksiyonel bir görüş sağlar. Monovizyon Tedavi Seçenekleri: Kontakt Lensler: Monovizyonu denemenin en kolay ve yaygın yolu. Bu sayede hasta kalıcı bir çözüme geçmeden önce yöntemi deneyebilir. Lazer Göz Cerrahisi (LASIK/PRK): Monovizyonu kalıcı hale getirmek için her iki göz farklı şekilde düzeltilir. Göz İçi Lens Ameliyatı (Monovizyon IOL): Özellikle daha ileri yaşlardaki veya kataraktı olan hastalar için uygundur. Bu işlemle göz içine farklı odaklı lensler yerleştirilir. Monovizyonun Avantajları: Okuma gözlüğü kullanımını azaltır. Fonksiyonel bir görme alanı sağlar. Kontakt lenslerle basit ve minimal invaziv bir çözüm sunar. Monovizyonun Dezavantajları: Derinlik algısında azalma: Farklı odak mesafeleri nedeniyle derinlik algısı etkilenebilir. Uyum süreci: Beynin bu farklı görüşe uyum sağlaması zaman alabilir. Bazı hastalar başta rahatsızlık hissedebilir. Herkes için uygun olmayabilir: Bazı hastalar, görsel rahatsızlık yaşayıp farklı çözümleri tercih edebilir. Kimler Monovizyon İçin Uygundur? Presbiyopi hastaları ve gözlükten kurtulmak isteyenler Monovizyon kontakt lenslerini deneyip memnun kalanlar Makula dejenerasyonu veya aşırı göz kuruluğu gibi ciddi göz rahatsızlıkları olmayanlar Monovizyon, presbiyopi tedavisinde kişiselleştirilebilen etkili bir seçenektir. Daha hassas ve geniş görme alanı isteyen hastalar için multifokal lensler (trifokal veya geniş odak derinlikli lensler) iyi bir alternatif olabilir.

Detaylı Bilgi »
miyop ve hipermetrop arasındaki farklar
Blog

Kirpik Dibi İltihabı (Blefarit) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Kirpik Dibi İltihabı (Blefarit) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Kirpik dibi iltihabı, tıbbi adıyla blefarit, göz kapaklarının kenarında yer alan ve gözyaşının yağlı kısmını salgılayan meibomian bezlerinin iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu durum, bazen bakteri veya Demodex adı verilen parazitlerin etkisiyle daha da şiddetlenebilir. Kirpik dibi iltihabı, oldukça yaygın olmasına rağmen doğru teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Kirpik Dibi İltihabı Neden Olur? Göz kapakları, göz sağlığının önemli bir parçasıdır ve kirpiklerin bulunduğu bölgede gözyaşının yağlı kısmını salgılayan meibomian bezlerinin kanalları yer alır. Bu bezler, göz yüzeyinin nemli kalmasını ve gözyaşının buharlaşmasını önleyen yağ tabakasını üretir. Bazı insanlarda bu kanallar yapısal olarak tıkanmaya eğilimlidir. Kanalların tıkanması, bakterilerin ve parazitlerin üremesi için uygun bir ortam oluşturur ve bu durum kirpik dibi iltihabına yol açar. Özellikle Demodex paraziti, iltihabın oluşumunda önemli bir rol oynar. Kirpik dibi iltihabına neden olan faktörler: Meibomian bezlerinin tıkanması Demodex paraziti Bakteriyel enfeksiyonlar Cilt rahatsızlıkları (seboreik dermatit, rozasea) Alerjik reaksiyonlar Kirpik Dibi İltihabında Demodex’in Rolü Nedir? Demodex, kirpik diplerinde ve yağ bezlerinde yaşayan mikroskobik bir parazittir. Sağlıklı bireylerde az miktarda bulunabilirken, bazı kişilerde aşırı üremesi kirpik dibi iltihabına katkıda bulunur. Bu parazitler, kirpik diplerinde kaşıntı, kızarıklık ve batma gibi şikayetlere neden olabilir. Demodex varlığının tespiti ve tedavisi, kirpik dibi iltihabının kalıcı olarak iyileştirilmesi için çok önemlidir. Kirpik Dibi İltihabı Belirtileri Nelerdir? Kirpik diplerinde kızarıklık ve şişlik Kaşıntı ve yanma hissi Gözlerde batma ve sulanma Kirpiklerde kepeklenme Göz kapağında kabuklanma ve hassasiyet Sabahları kirpiklerin birbirine yapışması Erken dönemde tedavi edilmezse bu durum, kuru göz hastalığını tetikleyebilir ve görme kalitesini düşürebilir. Kirpik Dibi İltihabı Tedavisinde Son Yenilikler 1. IPL (Intense Pulsed Light) Tedavisi IPL tedavisi, kirpik dibi iltihabı ve kuru göz hastalığının tedavisinde etkili bir yöntemdir. Yoğun atımlı ışık terapisi, iltihaba neden olan damarları hedef alarak meibomian bezlerinin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. IPL tedavisinin avantajları: Meibomian bezlerinin açılmasını sağlar. Demodex parazitlerini azaltır. Kuru göz şikayetlerini hafifletir. Yan etkisi yok denecek kadar azdır. 2. LLLT (Low-Level Light Therapy) LLLT tedavisi, düşük seviyeli ışık terapisi ile iltihabı azaltır ve göz kapağı bezlerinin sağlığını iyileştirir. Bu yöntem, kan dolaşımını artırarak bezlerin normal işlevine dönmesine yardımcı olur. Kuru Göz Hastalığı ve Yenilikçi Tedaviler Kuru göz, gözyaşı kalitesinin bozulması ve buharlaşmanın artması sonucu oluşur. Bu durumun en sık nedeni, meibomian bezlerinin tıkanması ve yeterli yağ üretmemesidir. Kuru göz hastalığında IPL ve LLLT tedavileri, geleneksel tedavilere göre daha kalıcı çözümler sunar. Kuru Göz Belirtileri: Gözlerde batma ve yanma hissi Görmede bulanıklık Gözde yabancı cisim hissi Işığa karşı hassasiyet Tedavide kullanılan IPL ve LLLT yöntemleri, meibomian bezlerinin tıkanıklığını giderir, gözyaşı buharlaşmasını önler ve hastaların yaşam kalitesini artırır. Kirpik Dibi İltihabından Korunma Yöntemleri Kirpik diplerini düzenli olarak temizlemek Göz makyajını yatmadan önce mutlaka temizlemek Gözleri ovuşturmaktan kaçınmak Göz kapağı hijyenine dikkat etmek Mevsimsel alerjilere karşı önlem almak Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde Kirpik Dibi İltihabı ve Kuru Göz Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde, IPL ve LLLT gibi son teknoloji tedavilerle kirpik dibi iltihabı ve kuru göz rahatsızlıklarını başarıyla tedavi ediyoruz. Uzman doktorlarımız, kişiye özel tedavi planları ile uzun süreli ve etkili sonuçlar sunmaktadır. Detaylı bilgi ve randevu için bize ulaşın:📞 +90 232 464 77 77 Bu yazı, kirpik dibi iltihabı, dikişsiz ameliyat, IPL tedavisi, Demodex paraziti, kuru göz tedavisi İzmir gibi anahtar kelimelerle SEO uyumlu hale getirilmiştir. Daha fazla anahtar kelime eklemek isterseniz yazıyı genişletebilirim. 😊 Son Güncelleme 14 Şubat 2025 Saat 13:15 pm

Detaylı Bilgi »
Göz Beyazında Sarı Leke ve Kabarıklık
Blog

Gözde Et (Pterjium) ve Dikişsiz Ameliyat Tedavisi

Gözde Et (Pterjium) ve Dikişsiz Ameliyat Tedavisi Gözde et (pterjium), halk arasında “gözde et yürümesi” veya “et büyümesi” olarak bilinen ve gözün ön saydam tabakası olan kornea üzerine doğru ilerleyen bir doku büyümesidir. Bu rahatsızlık genellikle gözün beyaz kısmında, burun tarafında başlar ve zamanla korneaya doğru ilerleyerek görme kaybına, astigmata ve kalıcı lekelere yol açabilir. Açık havada çalışanlar ve ultraviyole ışığa (UV) yoğun şekilde maruz kalan kişilerde daha sık görülür. Özellikle çiftçiler, denizciler ve açık alanda uzun süre vakit geçirenlerin güneş gözlüğü kullanmaları korunmada önemlidir. Pterjium – Gözde Et Belirtileri Nelerdir? Gözde kızarıklık, yanma ve batma hissi Burun tarafında kabarık et parçası görünümü Kornea üzerine doğru ilerleme Görmede bulanıklık ve astigmat Erken dönemde gözde sadece kızarıklık olarak görülebilen pterjium, korneaya ilerlediğinde ciddi görme kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Gözde Et (Pterjium) Tedavisi Nasıl Yapılır? Pterjium tedavisinde erken dönemde kullanılan damlalar şikayetleri hafifletebilir, ancak ilerleyen pterjiumlarda ameliyat gereklidir. Pterjium Ameliyatı ve Dikişsiz Teknik Pterjium ameliyatında dikişsiz otogreft tekniği en başarılı yöntemdir. İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde uzman göz doktorlarımız tarafından uygulanan bu teknikte, doku yapıştırıcısı kullanılır ve dikiş atılmaz. Ameliyatın avantajları: Daha hızlı iyileşme Daha az rahatsızlık Estetik ve kalıcı çözüm Yüksek başarı oranı Ameliyat nasıl yapılır? Göz damlasıyla uyuşturma yapılır, iğne kullanılmaz. Pterjium alınır ve yerine sağlam doku kaydırılır. Doku yapıştırıcısı kullanılarak işlem tamamlanır.Ameliyat sonrası göz kapatılır, ancak ağrı ve sızı olmaz. Hastalar genellikle ertesi gün normal hayatlarına dönebilir. Pinguekula – Göz Beyazında Sarı Leke Nedir? Pinguekula, göz beyazında, burun tarafında oluşan sarı yağ birikintisidir. Pterjiumdan farklı olarak kornea üzerine yürümez, ancak estetik olarak rahatsız edici olabilir ve şu şikayetlere neden olabilir: Gözde yanma ve batma Kızarıklık Gözde kabarıklık hissi Pinguekula Tedavisi ve Ameliyatı Pinguekula tedavisinde, şikayetler hafifse damlalar kullanılabilir. Ancak estetik kaygılar veya yanma, batma şikayetleri olduğunda ameliyat önerilir. Pinguekula Ameliyatı Nasıl Yapılır? Ameliyat 10-15 dakika sürer. Göz damlasıyla uyuşturma yapıldığı için ağrı hissedilmez. Sarı yağ birikintisi alınır ve yerine sağlam doku kaydırılarak doku yapıştırıcısıyla sabitlenir. Ameliyat sonrası hastaneden hemen ayrılabilirsiniz.Ameliyattan sonra göz kapatılır, ancak iki göz aynı anda kapatılmaz. Ameliyat olan hastalar genellikle sonuçlardan oldukça memnun kalmaktadır. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde Gözde Et ve Pinguekula Tedavisi Dikişsiz pterjium ameliyatı ve pinguekula tedavisi, uzman doktorlarımız tarafından başarıyla uygulanmaktadır. Göz sağlığınızı ihmal etmeyin ve şikayetleriniz için erken dönemde tedaviye başvurun. Detaylı bilgi ve randevu için bizi arayın:📞 0546 463 56 87 – 0532 596 16 01

Detaylı Bilgi »
kaşkaloğlu göz hastanesi izmir
Blog

Yakın Görme Bozukluğu (Presbiyopi) ve Akıllı Lens Tedavisi

Yakın Görme Bozukluğu (Presbiyopi) ve Akıllı Lens Tedavisi Yakın görme bozukluğu (presbiyopi), göz merceğinin yaşla birlikte esnekliğini kaybetmesi sonucu ortaya çıkan doğal bir durumdur. 40 yaş sonrası yakını görmek zorlaşır ve bu durum özellikle kitap okuma, telefon ekranına bakma veya dikiş dikme gibi günlük işleri etkileyebilir. Presbiyopi tedavisinde farklı yöntemler uygulanabilir. Son yıllarda en etkili ve kalıcı çözüm olarak Akıllı Lens (Trifokal Lens) Ameliyatı tercih edilmektedir. Yakın Görme Bozukluğu Belirtileri Nelerdir? Yakındaki yazıları okumakta zorlanma Kitap veya telefon ekranını uzak tutma ihtiyacı Göz yorgunluğu ve baş ağrısı Düşük ışıkta görme zorluğu Eğer bu belirtilerden bazılarını yaşıyorsanız, erken teşhis için göz muayenesi olmanız önerilir. Yakın Görme Bozukluğu Tedavi Yöntemleri Yakın görme bozukluğu için çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Göz doktorunuz yaşam tarzınıza ve görme ihtiyaçlarınıza göre en uygun yöntemi belirleyecektir. 1. Gözlük En kolay ve hızlı çözümdür. Okuma gözlükleri: Sadece yakın görmeyi düzeltir. Multifokal gözlükler: Hem uzak hem de yakın mesafeyi düzeltir. 2. Kontakt Lens Multifokal lensler: Hem uzak hem de yakın mesafeyi düzeltir. Monovizyon lensler: Bir göz uzak, diğer göz yakın görmeyi sağlar. 3. Lazer Tedavisi (PresbyLASIK) Presbiyopi tedavisinde lazer teknolojisi kullanılabilir. PresbyLASIK, korneayı yeniden şekillendirerek hem uzak hem de yakın görme problemlerini düzeltir. 4. Akıllı Lens (Trifokal Göz İçi Lens) Ameliyatı Akıllı Lens Ameliyatı, presbiyopiye kalıcı bir çözüm sunar. Bu yöntemde doğal göz merceği alınır ve yerine trifokal göz içi lens (akıllı lens) yerleştirilir. Bu lensler, uzak, orta ve yakın mesafeyi net görmenizi sağlar. Akıllı lens uygulaması, özellikle hem uzak hem de yakın gözlüklerinden kurtulmak isteyen hastalar için en ideal tedavi yöntemidir. Akıllı Lens Kimler İçin Uygundur? 40 yaş üzerindeki kişiler Gözlük veya kontakt lensten kurtulmak isteyenler Katarakt hastaları (Akıllı lens ameliyatı katarakt tedavisinde de kullanılır.) Hem uzak hem de yakın görme bozukluğu olanlar Yakın Görme Bozukluğunu Önlemek Mümkün mü? Presbiyopi tamamen önlenemese de düzenli göz muayenesi ve doğru tedavi ile yaşam kalitenizi artırabilirsiniz. Gözlerinizi korumak için: Düzenli göz muayenesi olun. Yeterli aydınlatmada okuyun. Yakın mesafe işleri yaparken gözlerinizi sık sık dinlendirin. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde Akıllı Lens Tedavisi İzmir’de Akıllı Lens (Trifokal Lens) Ameliyatı ve PresbyLASIK gibi ileri teknoloji tedavi yöntemlerini uzman doktorlarımızla sunuyoruz. Yakın görme bozukluğu tedavisinde sizin için en uygun yöntemi belirlemek için bize danışabilirsiniz.

Detaylı Bilgi »
Blog

Glokom (Göz Tansiyonu) Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Glokom (Göz Tansiyonu) Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir? Glokom, halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen ve gözdeki görme sinirine zarar vererek görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır. Erken teşhis ve düzenli tedavi, görme kayıplarını önlemek için çok önemlidir. İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Glokom Birimi’nde hastalarımız, glokom uzmanı doktorlar tarafından düzenli takip ve tedavi edilmektedir. Glokom Belirtileri Nelerdir? Glokom genellikle erken aşamalarda belirti vermez. Ancak hastalık ilerledikçe şu belirtiler ortaya çıkabilir: Görme alanında daralma Kenarlardaki cisimlerin görünmemesi Bulanık görme Gözde ağrı, sulanma ve kızarıklık Eğer ani görme kaybı, ışık çakmaları veya şiddetli göz ağrısı yaşıyorsanız hemen göz doktoruna başvurmalısınız. Glokom Türleri Açık Açılı Glokom: En sık görülen türdür. Sinsi ilerler ve belirti vermez. Görme kaybı ileri aşamada fark edilir. Kapalı Açılı Glokom: Göz içi basıncı aniden yükselir. Şiddetli göz ağrısı, kızarıklık ve bulanık görme belirtileridir. Acil tedavi gerektirir. Normal Basınçlı Glokom: Göz içi basıncı normal olmasına rağmen görme siniri hasarı oluşabilir. Konjenital Glokom: Bebeklerde doğumdan itibaren görülebilir. Genellikle cerrahi tedavi gerektirir. Glokom Teşhisi Nasıl Konur? Glokom ancak göz doktoru muayenesi ve detaylı tetkiklerle teşhis edilebilir. Yapılan testler: Göz tansiyonu ölçümü Bilgisayarlı görme alanı testi Optik sinir başı değerlendirmesi Kornea kalınlık ölçümü Sadece göz tansiyonu ölçmek glokomu teşhis etmek için yeterli değildir. Düzenli göz muayenesi, glokom riskini belirlemek için önemlidir. Glokom Tedavi Yöntemleri Glokom tedavisi kaybedilen görmeyi geri getiremez, ancak hastalığın ilerlemesini durdurabilir. Tedavi seçenekleri şunlardır: İlaç Tedavisi: Göz damlaları ile göz içi basıncı kontrol altına alınabilir. Düzenli kullanım çok önemlidir. SLT Lazer Tedavisi: Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT), ağrısız ve yan etkisiz bir yöntemdir. Açık açılı glokom tedavisinde sıkça tercih edilir. Cerrahi Tedavi: İlaç ve lazer tedavisine yanıt vermeyen hastalara uygulanır. Sıvının gözden atılmasını sağlamak için yeni drenaj kanalları oluşturulur. Kimler Glokom Riski Altındadır? Ailesinde glokom olanlar 40 yaş üstü bireyler Uzun süre kortizon kullananlar Göz yaralanması geçirenler Şeker hastalığı veya migreni olanlar Bu risk grubundaki kişilerin yılda bir kez göz muayenesi yaptırmaları önerilir. Glokomdan Korunma ve Erken Teşhis Düzenli göz muayenesi olun. Göz damlalarınızı doktorun önerdiği şekilde düzenli kullanın. Aile üyelerinizi glokom konusunda bilgilendirin ve düzenli muayene olmalarını sağlayın. Unutmayın, erken teşhis görme kaybını önlemenin en etkili yoludur!

Detaylı Bilgi »
Blog

Kalıcı Göz Rengi Değiştirme Mümkün mü? | Keratopigmentasyon (FLAAK Pro)

Kalıcı Göz Rengi Değiştirme Mümkün mü? | Keratopigmentasyon (FLAAK Pro) Göz renginizi kalıcı olarak değiştirmek mi istiyorsunuz? Günümüzde kalıcı göz rengi değiştirme artık mümkün ve güvenli bir yöntem haline geldi. Keratopigmentasyon (FLAAK Pro) yöntemi, göz rengini estetik ve doğal bir şekilde değiştirmek isteyenler için en ideal çözüm sunmaktadır. Bu modern teknikle göz renginizi mavi, yeşil, gri veya farklı tonlara dönüştürebilirsiniz. Eskiden kullanılan lazerle göz rengi açma ve iris implantı gibi yöntemler artık tercih edilmemekte , keratopigmentasyon (FLAAK Pro) yöntemi kalıcı göz rengi değiştirme konusunda güvenli ve etkili bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Keratopigmentasyon (FLAAK Pro) Nedir? Keratopigmentasyon, kornea (gözün saydam tabakası) üzerine özel pigmentler yerleştirilerek yapılan bir cerrahi işlemdir. FLAAK Pro teknolojisi, bu işlemi daha hassas ve güvenli hale getiren modern bir uygulamadır. İşlem sırasında doğal göz yapısı korunur ve seçilen renk kalıcı olarak göz üzerinde sabitlenir. Göz Rengi Değiştirme İşlemi Nasıl Yapılır? Keratopigmentasyon işlemi lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve yaklaşık 30-45 dakika sürer. Kornea yüzeyine ince bir kanal açılır. Bu kanala, seçilen renk pigmentleri yerleştirilir. Pigmentler kornea tabakasına sabitlenir ve işlem tamamlanır. Keratopigmentasyon (FLAAK Pro) Yönteminin Avantajları Kalıcı göz rengi değişimi sağlar. Mavi, yeşil, gri, ela gibi farklı renk seçenekleri sunar. Doğal ve estetik bir görünüm elde edilir. İyileşme süreci hızlıdır. Gözün iç kısmına müdahale edilmediği için güvenlidir. Kimler Göz Rengi Değiştirme İşlemi Yaptırabilir? Keratopigmentasyon işlemi, estetik nedenlerle göz rengini değiştirmek isteyen veya aşağıdaki durumlara sahip olan kişiler için uygundur: Kozmetik amaçla göz rengini değiştirme isteği olanlar Doğuştan iris eksikliği (aniridi) olanlar Travmatik iris hasarı yaşayanlar Daha estetik bir görünüm arzulayan bireyler İyileşme Süreci ve Sonuçlar Keratopigmentasyon sonrası iyileşme süreci oldukça hızlıdır. İşlemden sonra gözde hafif bir rahatsızlık hissi olabilir, ancak bu durum birkaç gün içinde geçer. İyileşme sürecinde doktorunuzun önerdiği göz damlalarını düzenli kullanmak önemlidir. Sonuçlar, doğal ve uzun süreli bir estetik görünüm sağlar. Diğer Yöntemler Artık Kullanılmıyor! Eskiden kullanılan iris implantı ve lazerle göz rengi açma gibi yöntemler, yüksek riskler ve komplikasyonlar nedeniyle artık önerilmemektedir. Bu yöntemler, uzun vadede ciddi görme kaybı ve göz sağlığı sorunlarına yol açabileceğinden, günümüzde yerini keratopigmentasyon (FLAAK Pro) yöntemine bırakmıştır. Sıkça Sorulan Sorular (SSS) 1. Göz rengi değiştirme işlemi kalıcı mı? Evet, keratopigmentasyon (FLAAK Pro) yöntemi kalıcı göz rengi değişimi sağlar. İşlem sırasında kullanılan pigmentler kornea yüzeyine sabitlenir ve renk kalıcı hale gelir. 2. Keratopigmentasyon güvenli midir? Evet, bu yöntem modern cerrahi tekniklerle geliştirilmiştir ve gözün doğal yapısına zarar vermeden uygulanır. Diğer eski yöntemlere göre komplikasyon riski oldukça düşüktür. 3. İyileşme süresi ne kadar sürer? İyileşme süreci genellikle birkaç gündür. İşlemden sonra hafif bir rahatsızlık olabilir, ancak bu durum kısa sürede geçer ve hasta günlük hayatına dönebilir. 4. Göz rengimi istediğim tonda seçebilir miyim? Evet, keratopigmentasyon işlemi ile mavi, yeşil, gri, ela gibi farklı tonlar arasından seçim yapabilirsiniz. Uzman cerrahınız, size en uygun renk seçeneğini önerir. 5. Bu işlemi yaptırmak için yaş sınırı var mı? Genel olarak 18 yaşını doldurmuş ve göz sağlığı uygun olan herkes bu işlemi yaptırabilir. Doktorunuzun yapacağı detaylı muayene sonrası uygunluğunuz değerlendirilir. Sonuç: Kalıcı ve Güvenilir Göz Rengi Değişimi Keratopigmentasyon (FLAAK Pro) yöntemi, kalıcı göz rengi değiştirme konusunda en güvenilir ve estetik sonuçlar sunan yöntemdir. Göz sağlığınızı riske atmadan, doğal görünümlü ve kalıcı sonuçlar elde edebilirsiniz. Daha fazla bilgi almak veya danışmanlık için Kaşkaloğlu Göz Hastanesi ile iletişime geçebilirsiniz. Uzman ekibimiz, göz estetiği ve sağlığınızı koruma konusunda size rehberlik edecektir.

Detaylı Bilgi »
Epiretinal membran nedir?
Blog

Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Epiretinal Membran (gözde zar oluşması), gözün arka kısmında bulunan retina yüzeyinde ince, yarı saydam bir zar oluşması durumudur. Bu zar, retina üzerinde büzülmeye neden olarak görme kalitesini düşürebilir. Epiretinal membran, genellikle yaşla birlikte ortaya çıkar ve görme bulanıklığı veya görüntülerin dalgalı görülmesi gibi sorunlara yol açar. Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Neden Olur? Epiretinal membranın kesin nedeni her zaman bilinmemekle birlikte, şu durumlarla ilişkili olabilir: Yaşlanma: 50 yaş ve üzerinde daha sık görülür. Göz Travması: Daha önce geçirilen göz yaralanmaları veya travmalar Epiretinal Membran (gözde zar oluşması) gelişimini tetikleyebilir. Retina Yırtıkları veya Dekolmanı: Retina üzerinde zar oluşumu riskini artırır. Diyabetik Retinopati: Retina damarlarının hasarı sonucu gelişebilir. Göz Ameliyatları: Özellikle katarakt ameliyatı sonrası oluşabilir. Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Belirtileri Epiretinal membran başlangıçta hafif semptomlarla ilerleyebilir. Ancak zamanla belirtiler şiddetlenebilir. Yaygın belirtiler şunlardır: Görmede bulanıklık Görüntülerin eğri veya dalgalı görünmesi Merkezi görmede bozulma Küçük detayları görmede zorluk Görme keskinliğinde azalma Bu belirtiler yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Özellikle kitap okuma, araç kullanma ve yüzleri tanıma gibi günlük aktivitelerde zorluklara yol açar. Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Tedavi Yöntemleri Epiretinal membran tedavisi, hastalığın şiddetine ve hastanın görme kalitesine göre belirlenir. 1. Takip ve Düzenli Kontrol Erken evrelerde ve hafif vakalarda düzenli göz kontrolleri önerilir. Görme kaybı hafifse cerrahi müdahale gerekmez. 2. Vitrektomi Ameliyatı İleri vakalarda ve ciddi görme kaybı durumunda vitrektomi ameliyatı yapılır. Bu cerrahi işlem sırasında retina yüzeyindeki zar dikkatlice alınır. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde, vitrektomi ameliyatları modern cihazlar ve deneyimli retina uzmanları tarafından gerçekleştirilmektedir. Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Tedavisinde Başarı Oranı Vitrektomi ameliyatı, görme keskinliğini ve görüntü kalitesini iyileştirme açısından oldukça başarılı bir tedavi yöntemidir. Ancak tedavi sonrası görme, zarın kalınlığı ve retina tabakasında kalıcı hasar olup olmamasına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Risk Faktörleri Kimlerde Daha Yüksektir? 50 yaş ve üzeri bireyler Daha önce retina hastalığı geçirenler Diyabet hastaları Retina dekolmanı tedavisi görenler Göz içi iltihaplanma (üveit) hastaları Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Korunma Mümkün mü? Epiretinal membranı tamamen önlemek mümkün olmasa da düzenli göz muayeneleri, erken teşhis ve etkili tedavi için kritik öneme sahiptir. Özellikle retina hastalığı riski taşıyan bireylerin düzenli kontrollerini ihmal etmemesi gerekir. Epiretinal Membran (Gözde Zar Oluşması) Tedavisi İçin Neden Kaşkaloğlu Göz Hastanesi? Deneyimli retina uzmanları Gelişmiş cerrahi teknolojiler SGK kapsamında tedavi imkanı Uluslararası referans merkezi Erken Teşhis Hayat Kurtarır! Görme sorunlarınız varsa ve yukarıdaki belirtilerden birini yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden retina uzmanına başvurun. Epiretinal membran (gözde zar oluşması) erken teşhisle kolayca tedavi edilebilir ve görme kaybı önlenebilir. Epiretinal membran tedavisi ve diğer retina hastalıkları hakkında daha fazla bilgi almak için Kaşkaloğlu Göz Hastanesi ile iletişime geçebilirsiniz. Youtube kanalımızdaki bilgilendirici videoları izleyerek uzman doktorlarımızdan daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Detaylı Bilgi »
Sarı Nokta Hastalığı
Blog

Diyabetik Retinopati Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri (şekere bağlı göz hastalığı)

Diyabetik Retinopati Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Diyabetik Retinopati Nedir? Diyabetik retinopati, şeker hastalığına bağlı olarak retina damarlarında meydana gelen hasar sonucu gelişen bir göz hastalığıdır. Uzun süreli diyabet hastalarında sıkça görülen bu durum, erken tedavi edilmediğinde ciddi görme kaybına yol açabilir. Diyabetik retinopati, evrelerine göre ilerleyen ve farklı belirtiler gösteren bir hastalıktır: Non-proliferatif Diyabetik Retinopati: Erken evrede retina damarlarında genişleme ve kanamalar görülebilir. Proliferatif Diyabetik Retinopati: İleri evrede yeni damar oluşumu ve göz içi kanamalar meydana gelir. Diyabetik Retinopati Belirtileri Diyabetik retinopatinin başlangıç evresinde belirti görülmeyebilir. Ancak ilerleyen dönemlerde şu belirtiler ortaya çıkar: Bulanık görme Görme alanında karanlık bölgeler veya siyah lekeler Görme kaybı veya azalma Göz önünde uçuşan cisimler Ani görme kaybı Diyabetik Retinopati Tedavisi Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde diyabetik retinopati tedavisi, hastalığın evresine ve şiddetine göre belirlenir. Kullanılan başlıca tedavi yöntemleri şunlardır: Lazer Tedavisi: Retinadaki hasarlı damarların kapatılması için kullanılır. Göz İçi Enjeksiyonlar (Anti-VEGF): Yeni damar oluşumunu engeller ve makula ödemini azaltır. Vitrektomi Ameliyatı: Göz içi kanamaların temizlenmesi ve ileri evre hastalıklarda uygulanır. Diyabetik Retinopatiden Korunma Yolları Kan şekeri, kan basıncı ve kolesterol seviyenizi kontrol altında tutun. Yılda en az bir kez retina muayenesi yaptırın. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile diyabetinizi kontrol altında tutun. Erken teşhis ile diyabetik retinopati tedavi edilebilir ve görme kaybı önlenebilir. Retina sağlığınız için düzenli göz muayenesini ihmal etmeyin!

Detaylı Bilgi »
Blog

Retina Dekolmanı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Retina Dekolmanı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Retina Dekolmanı Nedir? Retina dekolmanı, retinanın altındaki dokulardan ayrılmasıyla meydana gelen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Bu durum, retinanın görevini yerine getirememesine ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilir. Retina dekolmanı, acil müdahale gerektiren bir göz hastalığıdır. Retina Dekolmanı Belirtileri Nelerdir? Retina dekolmanının erken teşhisi, görme kaybını önlemede büyük önem taşır. En sık görülen belirtiler şunlardır: Görme alanında ani karartılar veya gölgeler Işık çakmaları (şimşek çakması gibi) Görme alanında perde inmesi hissi Görme bulanıklığı veya azalma Göz önünde uçuşan siyah noktalar (uçuşan cisimler) Bu belirtilerden birini yaşıyorsanız vakit kaybetmeden retina uzmanına başvurmalısınız. Retina Dekolmanı Neden Olur? Retina dekolmanı genellikle aşağıdaki durumlarla ilişkilidir: Yüksek miyopi (yüksek dereceli göz bozukluğu) Göz travması Diyabetik retinopati Daha önce göz ameliyatı geçirmiş olmak Ailede retina dekolmanı öyküsü Retina Dekolmanı Tedavisi Tedavi, dekolmanın boyutuna ve yerine bağlı olarak değişir. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde uygulanan başlıca tedavi yöntemleri şunlardır: Lazer Tedavisi: Retina yırtıklarını kapatmak için uygulanır. Vitrektomi Ameliyatı: Retina dekolmanı tedavisinde en etkili cerrahi yöntemdir. Göz içindeki sıvı alınır ve yerine özel bir gaz veya silikon yağı yerleştirilir. Erken teşhis ve tedaviyle görme kaybını önlemek mümkündür. Düzenli göz muayenesi yaptırarak retina sağlığınızı koruyabilirsiniz.

Detaylı Bilgi »
Blog

Retina Hastalıkları ve Tedavisi | İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi

Retina Hastalıkları ve Tedavisi | İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Retina sağlığınız, görme yeteneğinizin temel taşıdır. Retina hastalıkları, erken teşhis edilmediğinde ciddi görme kaybına neden olabilir. İzmir’de retina tedavisi ve ameliyatlarında öncü merkezlerden biri olan Kaşkaloğlu Göz Hastanesi, retina hastalıklarının teşhis ve tedavisinde uzman ekibi ve ileri teknoloji cihazlarıyla hizmet vermektedir. Retina hastalıklarının belirtileri fark edildiğinde, vakit kaybetmeden uzman bir doktora başvurmanız büyük önem taşır. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde retina ve vitrektomi ameliyatları, SGK kapsamında Prof. Dr. Tansu Erakgün ve Prof. Dr. Erkin Kır tarafından başarıyla gerçekleştirilmektedir. Retina Nedir ve Hangi Hastalıklara Yol Açar? Retina, gözün arka kısmında yer alan ve görme işlevini sağlayan ışığa duyarlı bir sinir tabakasıdır. Retinada meydana gelen hastalıklar, görmede bulanıklık, ani görme kaybı veya ışık çakmaları gibi belirtilerle kendini gösterir. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde tedavi edilen başlıca retina hastalıkları: Diyabetik Retinopati: Şeker hastalığına bağlı retina damarlarında hasar Makula Dejenerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı): Merkezi görme kaybına neden olur Retina Dekolmanı: Retina tabakasının ayrılması, ani görme kaybına yol açabilir Retina Damar Tıkanıklıkları: Kan dolaşımı bozulur ve görme kaybı gelişebilir Epiretinal Membran: Retina yüzeyinde zar oluşumu, bulanık görmeye neden olur Göz İçi Kanamalar: Retina üzerinde kan birikmesi sonucu ciddi görme kaybı Retina Tedavi Yöntemleri ve Vitrektomi Ameliyatı Retina hastalıklarının tedavisinde kişiye özel yöntemler uygulanır. Tedavi planı, hastalığın türüne ve ilerleme derecesine göre belirlenir. Lazer Tedavisi Retina yırtıkları ve kanamaların tedavisinde etkili bir yöntemdir. Diyabetik retinopati tedavisinde sıkça kullanılır. Göz İçi Enjeksiyonlar (Anti-VEGF) Makula dejenerasyonu ve diyabetik retinopati tedavisinde kullanılan bu yöntem, görme kaybını durdurmak için oldukça etkilidir. Vitrektomi Ameliyatı Vitreus sıvısının temizlenmesi ve retina üzerindeki zarların alınması işlemidir. Retina dekolmanı, göz içi kanama ve epiretinal membran tedavisinde kullanılır. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi, vitrektomi ameliyatlarında en son teknolojileri kullanmaktadır. Neden Kaşkaloğlu Göz Hastanesi? 20 yılı aşkın deneyim Uzman doktor kadrosu SGK kapsamında retina ve vitrektomi ameliyatları Son teknoloji cihazlar ve modern tedavi yöntemleri Sağlık turizminde uluslararası referans merkezi Retina Sağlığınızı Koruyun! Erken teşhis ve doğru tedavi ile retina hastalıklarından kaynaklanan görme kayıplarının önüne geçebilirsiniz. Özellikle diyabet hastaları, ileri yaş grubu ve ailesinde retina hastalığı bulunan kişiler düzenli olarak göz muayenesi yaptırmalıdır. Youtube kanalımızda retina hastalıkları hakkında detaylı videoları izleyebilir, uzman doktorlarımızdan bilgi alabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve randevu için hemen bizimle iletişime geçin!

Detaylı Bilgi »