(Resimyapay zeka ile olşturulmuştur) Eğer enoftalmi travma veya cerrahi sonrası ortaya çıkmışsa, kozmetik iyileştirme keratopigmentasyon (kornea dövmesi) ve retrobulbar (göz arkasına) dolgu enjeksiyonu ile sağlanabilir. Enoftalmi Nedir? Enoftalmi, göz küresinin göz çukuruna (orbita) doğru geri çekildiği bir durumdur. Bu arka yer değişikliği, göze normal pozisyona kıyasla çökük bir görünüm kazandırır. Enoftalmi hafif ve fark edilmeyebilir veya ciddi yüz asimetrisine ve görsel bozukluklara neden olabilecek kadar şiddetli olabilir. Enoftalminin Nedenleri Enoftalminin nedenleri çeşitli olabilir ve şunları içerebilir: Orbital Travma: Blowout Kırıkları: Göz çukuruna alınan darbe gibi travmalar, orbital kemiklerde kırıklara neden olabilir. Orbita tabanını veya medial duvarı oluşturan ince kemikler kırıldığında, orbita içeriği komşu sinüslere sarkabilir ve enoftalmiye yol açabilir. Retrobulbar Hemoraji: Göz küresi arkasında meydana gelen kanama, orbital içeriğin hacminde azalmaya neden olarak gözün çökmesine yol açabilir. Yağ Atrofisi: Yaşlanma: İnsanlar yaşlandıkça, orbital yağın doğal kaybı meydana gelir ve bu, gözün daha çökük görünmesine neden olabilir. Bu genellikle yavaş bir süreçtir. Sistemik Hastalıklar: Skleroderma veya diğer bağ dokusu hastalıkları gibi bazı sistemik durumlar, orbital yağın atrofisine ve enoftalmiye neden olabilir. İnvolüsyonel Değişiklikler: İnvolüsyonel enoftalmi, doğal yaşlanma süreciyle ve göz çevresindeki yağ veya kas dokusunun kaybıyla ilgilidir. Skarlama veya Fibrozis: Post-Cerrahi Değişiklikler: Özellikle orbital bölgedeki dokuları çıkarma veya tümörleri tedavi etme işlemlerini içeren cerrahilerden sonra, fibrozis ve skar dokusu oluşarak gözün geri çekilmesine yol açabilir. İnflamatuar Durumlar: Orbita içinde, orbital psödotümör veya tiroid göz hastalığı gibi kronik inflamasyonlar fibrozis ve sonrasında enoftalmiye neden olabilir. Sessiz Sinüs Sendromu: Bu nadir durum, maksiller sinüsün yavaşça çökmesini içerir ve bu, orbital tabanın alçalmasına ve gözün çökmesine neden olabilir. Sessiz sinüs sendromu genellikle ağrısızdır ve yavaş ilerler, genellikle hastalar yüz asimetrisini fark ettiğinde teşhis edilir. Onkolojik Nedenler: Orbital Tümörler: Orbita içindeki tümörler göz küresinin yer değiştirmesine neden olabilir. Tümörün konumuna bağlı olarak, göz öne doğru itilebilir (proptozis) veya kemik veya yağın erozyona uğraması veya yer değiştirmesi durumunda enoftalmi meydana gelebilir. Doğumsal Nedenler: Bazı bireyler, orbita veya çevresindeki yapıların yetersiz gelişimi nedeniyle doğuştan enoftalmi ile doğabilir. Enoftalminin Belirtileri Enoftalmi olan hastalar şu belirtilerle başvurabilir: Çökük Göz Görünümü: En belirgin belirti, gözün orbitada geri çekilmiş görünümü olup, yüz asimetrisine neden olabilir. Çift Görme (Diplopi): Nedenine ve şiddetine bağlı olarak, gözün yer değiştirmesi görme eksenini değiştirebilir ve çift görmeye neden olabilir. Görme Bozuklukları: Ciddi durumlarda, görme alanında daralma veya bulanık görme olabilir. Göz Hareketlerinin Azalması: Özellikle skarlama veya fibrozisin söz konusu olduğu durumlarda, göz orbitada serbestçe hareket edemeyebilir. Teşhis Enoftalminin teşhisi genellikle şunları içerir: Fizik Muayene: Göz pozisyonunun orbita ile ilgili ölçümlerini içeren kapsamlı bir göz muayenesi. Görüntüleme Çalışmaları: Orbital kemik yapılarını değerlendirmek ve kırıklar, tümörler veya sinüs sorunları gibi altta yatan durumları belirlemek için genellikle BT (Bilgisayarlı Tomografi) veya MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) taramaları kullanılır. Görsel Fonksiyon Testleri: Enoftalminin görme üzerindeki etkilerini değerlendirmek, çift görme ve görme alanı defektleri için testler içerir. Enoftalminin Tedavisi Enoftalminin tedavisi, altta yatan neden ve durumun ciddiyetine bağlıdır: Cerrahi Müdahale: Orbital Rekonstrüksiyon: Travmatik enoftalmi vakalarında, orbita tabanını veya duvarlarını restore etmek için implantlar kullanılarak cerrahi onarım gerekebilir. Yağ Enjeksiyonu veya Orbital İmplantlar: Hacim kaybını düzeltmek için yağ enjeksiyonu veya orbital implantların yerleştirilmesi kullanılabilir. Endoskopik Sinüs Cerrahisi: Sessiz sinüs sendromu gibi durumlarda, sinüsün normal anatomisini geri kazandırmak için cerrahi yapılabilir. Cerrahi Olmayan Yönetim: Gözlem: Hafif vakalarda veya durum stabil ve önemli semptomlara neden olmuyorsa, izlemek yeterli olabilir. Altta Yatan Durumların Yönetimi: Tiroid göz hastalığında inflamasyonu kontrol altına almak gibi altta yatan nedeni tedavi etmek, bazen enoftalmi üzerinde iyileşme sağlayabilir. Kozmetik Düzeltme: Enoftalmi kozmetik bir endişe kaynağı olduğunda, yüz simetrisini ve görünümü iyileştirmek için çeşitli cerrahi ve cerrahi olmayan seçenekler düşünülebilir. Prognoz Enoftalminin prognozu büyük ölçüde nedenine ve tedavinin başarısına bağlıdır. Travma veya sessiz sinüs sendromu vakalarında, cerrahi düzeltme gözün normal veya normale yakın bir pozisyona geri kazandırılmasını sağlayabilir. Ancak, ciddi skarlama veya yağ atrofisi içeren vakalarda, tam düzeltme daha zor olabilir ve odak, görünüm ve fonksiyonu mümkün olduğunca iyileştirmek olacaktır. Enoftalmi, sadece yüz estetiğini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda önemli işlevsel sonuçlara da sahip olabilir. Erken teşhis ve uygun yönetim, en iyi sonuçların elde edilmesi için anahtardır. Son Güncelleme 19 Aralık 2024 Saat 16:49 pm

( Resimler yapay zeka ile oluşturulmuş veya internet üzerinden açık kaynaklardan alınmıştır. Gerçek hastalarımızın resimlerini paylaşamıyoruz.) Geçirilmiş enfeksiyonlar, göz yaralanmaları ve bazı ameliyatlardan sonra gözde, dışarıdan bakıldığında hoş görünmeyen lekeler oluşabilir. Bu kişiler görme yetilerini kısmen veya tamamen kaybetmiş olabilirler. Ayrıca doğumsal, travmatik veya cerrahi nedenlerle iriste defektler meydana gelebilir. Bu defektler kamaşmaya neden olabilir. İşte bu durumlarda, korneaya pigment uygulayarak daha estetik ve hatta fonksiyonel düzelme sağlayabiliriz. Keratopigmentasyon veya korneal dövme olarak bilinen bu yöntemi hastanemizde uzun yıllardır başarıyla uyguluyoruz. Resimde görüldüğü gibi değişik nedenlerle gözün ön tabakasında beyaz lekeler olabilir. Bunlar geçirilmiş enfeksiyonlara, yaralanmalara veya başka nedenlere bağlı olabilir. Bu lekeler görmeyi etkiledikleri gibi görmeyen kişilerde ayrıca estetik ve psikolojik sorunlar yaratabilir ve yaratmaktadır. İşte bu beyaz lekeleri örtmek, kişilere daha estetik bir görünüm vermek için uygun gözlere korneaya dövme/tattoo yapılabilir. Hastanemiz doktorları  bu konuda oldukça tecrübelidir. Maalesef önce ve sonra hasta resimlerini paylaşmamız mümkün değildir. Kornea tabakasında sizi rahatsız eden bir leke varsa hastanemiz doktorlarından görüş alabilirsiniz. Aşağıda keratopigmentasyon- Korneal tattoo dövme ile ilgili daha fazla bilgi bulabilirsiniz: Keratopigmentasyon, korneanın rengini değiştirmek için uygulanan bir cerrahi prosedürdür. Bu işlem, hem kozmetik hem de tıbbi amaçlarla gerçekleştirilebilir. İşlemin detayları ve uygulanma nedenleri aşağıdaki gibidir: Tıbbi Nedenler: Keratopigmentasyon, çeşitli göz hastalıklarının tedavisinde de kullanılabilir. Bazı tıbbi durumlar ve yaralanmalar, gözde görsel kusurlara neden olabilir ve bu durumda keratopigmentasyon, hem estetik hem de işlevsel iyileşme sağlayabilir. Tıbbi nedenlerle yapılan keratopigmentasyonun başlıca uygulama alanları şunlardır: – İris Yokluğu (Aniridi): Doğuştan veya travma sonucu iris eksikliği olan kişilerde, gözdeki ışık kontrolü bozulur. Keratopigmentasyon, göz rengini düzenleyerek ışık kontrolünü iyileştirebilir. – Travma veya Cerrahi Sonrası Estetik Bozukluklar: Göz ameliyatları veya yaralanmalar sonrası oluşan estetik bozukluklar keratopigmentasyon ile düzeltilebilir. – Kozmetik Maskelenme: Bazı göz hastalıklarının neden olduğu görsel kusurları gizlemek için kullanılabilir. Kozmetik Nedenler: Keratopigmentasyon, estetik amaçlarla göz rengini değiştirmek isteyen kişiler için tercih edilebilir. Bazı insanlar, doğal göz renklerinden memnun olmayabilir ve göz renklerini kalıcı olarak değiştirmek isteyebilirler. Bu durumda, keratopigmentasyon bir seçenek olabilir. Uygulama Yöntemleri: Pigment Enjeksiyonu: FLAAK metodu** Korneaya özel pigmentlerin enjekte edilmesi ile renk değişikliği sağlanır. Bu yöntem, oldukça hassas bir işlem gerektirir ve genellikle lokal anestezi altında yapılır. Femto-laser Destekli Pigmentasyon:** Femto-laser kullanılarak korneada mikro kanallar oluşturulur ve bu kanallara pigmentler yerleştirilir. Bu yöntem, daha hassas ve kontrollü bir uygulama sağlar. Riskler ve Yan Etkiler: Keratopigmentasyonun bazı riskleri ve yan etkileri olabilir. Bu nedenle, prosedür öncesi dikkatli bir değerlendirme yapılması önemlidir. Potansiyel riskler arasında şunlar bulunabilir: Sonuç: Keratopigmentasyon, hem kozmetik hem de tıbbi nedenlerle göz rengini kalıcı olarak değiştirmek için kullanılan bir prosedürdür. Bu işlem, estetik iyileşme ve bazı göz hastalıklarının tedavisi için etkili bir çözüm sunabilir. Ancak, prosedürün riskleri ve potansiyel yan etkileri dikkate alınmalı ve deneyimli bir oftalmolog tarafından yapılmalıdır.   Son Güncelleme 19 Aralık 2024 Saat 16:51 pm